25 Kasım 2018 Pazar

Kader Kapımızı Çalıyor...


“Sizler onu yitirmediniz, kazandınız. Ayrıca o, sonsuzluğa değin değerini yitirmeden, şimdiden bütün çağların büyükleri arasında yerini almış bulunuyor…” Beethoven’in çağdaşı, Viyana’lı şair Franz Grillparzer’in söylediği bu sözler, büyük bestecinin ölümünün üzerinden yaklaşık iki yüzyıl geçmesine karşın, hâlâ geçerliliğini koruyor, bizleri heyecanlandırıyor.

Bugünkü yazıma Ludwig van Beethoven ile başlamak istedim. Gelmiş geçmiş en büyük bestecilerin başında gelen Beethoven, eserleri yanında, yaşamındaki davranışları ile de örnek alınacak bir kişiliktir. Bu cümleden kalkarak, onunla ilgili yaşanmış bir olayı anlatmak istiyorum.

Beethoven’in yaşadığı çağda, Napolyon Avrupa’yı alt üst etmiş ve büyük yıkımlara yol açmıştı. O yıllarda İngiltere, Fransa ile savaş halinde olduğu için, donanmasıyla Avrupa’yı abluka altına almış, bu nedenle de kıtada büyük bir kıtlık hüküm sürmeye başlamıştı. Tabi bu abluka aç gözlü iş adamlarına büyük fırsatlar sağlıyor, karaborsadan büyük vurgunlar yapıyorlardı. İşte Beethoven’in kardeşi Johann’ın da aralarında bulunduğu bazı Avusturyalı iş adamları bu ablukadan çok iyi yararlandılar ve gelirlerini kat be kat artırdılar. Kardeş Johann, kimyagerdi, Avusturya’nın Linz şehrine yerleşmişti. O yıllarda zor bulunan İngiliz kalayını karaborsadan satarak büyük paralar kazanmıştı. Ayrıca düşman olmasına karşın, Fransız ordusuna ilaç sağlamak için anlaşma yaptı ve bu işten de büyük paralar kazandı.

Ludwig ile Johann arasında haberleşmeler mektuplar aracılığı ile yapılıyordu. Kardeş Johann  meteliksiz ve zor geçinen abisine hava atmak ve onu aşağılamak için bir mektubunun altına, “Johann Beethoven, Mülk Sahibi,” diye imza attı. Tabi büyük Beethoven bunun altında kalır mı hiç! Maddi sıkıntı içinde olmasına karşın, kardeşine yazdığı mektubu, “Ludwig van Beethoven, Beyin Sahibi,” diye imzaladı. İşte bir büyük adamla, bir sanatçıyla, aç gözlü bir iş adamının arasında geçen bu diyalog, çok şey anlatıyor.

İşte şimdi Yunus Emre’nin sözleriyle devam edelim:

Mal sahibi, mülk sahibi,
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan, mülk de yalan,
Var biraz da sen oyalan!..

Çağlar arasından bizlere yol gösteren bu iki büyük adamın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Son olarak, Beethoven’in insan özgürlüğünün kaderle boğuşmasını dile getiren 5.Senfonisi ile yazımı bitirmek istiyorum. Üç vuruşu duyacaksınız bu senfonide. “Kader kapımızı çalıyor,” düşüncesini anlatmaktadır bu büyük eser. İlk bölümünü iletiyorum, lütfen dinleyiniz…

Kaynak: 

Beethoven ve Devrim Çağı, Firda Knight, Çev: M. Halim Spatar, Literatür yayıncılık, İstanbul, 2005

1 yorum:

  1. Şekip Altunkan'ın yazacağı anekdot da, adamlık üzerine olurdu ancak. Selam ve saygılarımla güzel insan.

    YanıtlaSil