17 Temmuz 2014 Perşembe

Beethovenin Eroica Senfonisini Dinlerken

Mail kutuma gelen bir mesajda Berlin Filarmoni Orkestrasının, geçmişteki ünlü şefi Herbert von Karajan'ın 25.ölüm yıl dönümü nedeniyle ünlü konserlerinden bir bölümünü yenileyip, düzelterek web sitesinde yayına sunulduğu belirtiliyordu. Siteye girdim ve Beethoven'in 3.Senfonisini, öteki adıyla Eroica'yı, Herbert von Karajan'nın yorumuyla dinledim. Gerçekten olağanüstü bir yorumdu.

Karajan, Berlin Filarmoni Orkestrasının efsanevi şefi olarak bilinir. Çok karizmatik bir şef. Orkestrayı yönetirken, müziğin şefin iliklerine kadar işlediğini hissediyorsunuz. Eseri olağanüstü konsantre olarak çaldırıyor. Zamanlaması mükemmel. Konseri izlerken şef ile orkestranın adeta bütünleştiğini hissediyorsunuz. Aralarında mükemmel bir uyum var. Bu durum eserin icrasına da yansıyor ve harika bir konser dinlemiş oluyorsunuz.

Yalnız Herbert von Karajan'ın önemli bir kusuru vardı. Gençliğinde Nazi Partisi üyesi olmuştu ve 1945'e kadar Faşist Alman rejimi ile iyi geçinmişti. Örnek aldığı ünlü şef Arturo Toscanini ise, Mussolini Faşizmine karşı olduğu ve direndiği için Avrupa'yı terk etmek zorunda kalmıştı. Karajan'ın tüm çalışma hayatı boyunca Nazi geçmişi onu bir hayalet gibi takip etmiştir.

Şimdi gelelim Ludwig von Beethoven'in Eroica senfonisine. Kahramanlık Senfonisi olarak da adlandırılır. Beethoven'in en sevdiği senfonisi olarak bilinmektedir. Eroica senfonisi, Beethoven ve tüm müzik dünyası için bir devrimin başlangıcı olarak kabul edilir. Bu senfoninin bestelenme esini o dönemin siyasal koşullarından kaynaklanmıştır. Fransız Devrimi sonucunda tüm Avrupa'yı "Özgürlük", "Eşitlik" ve "Kardeşlik" fikirleri sarmıştı. Her tarafta Feodalizme ve onun kalıntılarına karşı bir savaş başlamıştı. İç karışıklıklar yaygındı. Devrimden sonra da Fransa bir türlü durulmamış, sürekli iktidar kavgaları yaşanıyor, tabiri caizse, 'devrim kendi yavrularını yiyordu'. Fransız devriminin getirdiği ilkeleri tam anlamıyla benimseyen Beethoven, ömrünün sonuna kadar da bu ilkelerin yılmaz savunucusu olmuştur.

Fransa'da yaşanan karışıklıklar sırasında bir general, Napolyon Bonapart'ın yıldızı parlamaya başlamıştı. Onun komutasındaki Fransız Ordusu, Avrupa'nın birçok ülkesi için tehdit unsuruydu. Başlangıçta devrimin ilkelerini Avrupa'ya kabul ettirmek isteyen Fransa ve ona direnen ülkeler arasında ciddi savaşlar oluyordu. Bu savaşlar tüm halkı etkiliyor, herkes yaşantısında bu etkileri fazlasıyla hissediyordu. Siyasal olaylara çok ilgili olan Beethoven'de bu etkilenmeden nasibini almıştı. Senfoninin bestelenmesinden önceki 4 yıl, büyük savaşların geçtiği yıllardı ve senfoni o yıllardaki izlenimlerden kaynaklanarak bestelenmişti. Büyük İngiliz Müzikologu Frida Knight şu şekilde anlatıyor senfoniyi. "Savaşa hazırlanış ya da harekata katılan büyük ordular, coşkulu cumhuriyetçiler karşısında Avusturyalı cesur gönüllüler, İtalya Ovası'nın üstünden dörtnala geçen binlerce süvari, dağların eteklerinde çarpışan piyadeler, kahramanca kendilerini feda ederek sancaklarını yükseklere diken her bir er...Bütün bunlar senfoninin ilk bölümünde yer alır; ölüm acısı ve ağırbaşlı cenaze töreni ikinci bölümde; zafer coşkusu scherzo'da ve insanoğlunun muzaffer irade gücünden duyulan neşe finaldedir. Hepsinin altında da, senfoni formunun diyalektiğini açıklayan, eskiyle yeninin çatışması-gelecek için mücadele-ve Viyana'nın ötesindeki, değişme halinde olan dünyanın bir yansıması yer alır". "...senfoni yeni ritimler, yeni çalgılar, yeni armoniler ve müzik cümleleriyle toplumsal devrimden doğan bir müzik devrimini ilan etmektedir."

Beethoven bu senfoniyi o zamanlar hayranı olduğu ve cumhuriyetin ilkelerini savunduğuna inandığı Napolyon Bonaparta'a ithaf etmek istemiştir. Ama onun kendisini imparator ilan ettiğini duyunca kızmış ve Napolyon'un adının yazıldığı ilk sayfayı yırtarak, "Büyük bir insanın anısına bestelendi" cümlesini yazmıştır.

Aşağıdaki link'i tıkladığınız zaman bu güzel senfoniyi Herbert Von Karajan'ın yorumuyla Berlin Filarmoni Orkestrasından dinleyebilirsiniz. Ama dinlerken, geçmişte ve günümüzde gericiliğe, karanlığa ve faşizme karşı direnen ve halen direnmekte olan, başta Beethoven olmak üzere tüm özgürlük savaşçılarını anımsayın ve onlara selam gönderin.

http://www.digitalconcerthall.com/en/concert/204/karajan-beethoven

Kaynak:

Beethoven ve Devrim Çağı. Yazar: Frida Knight. Çeviren M.Halim Spatar. Literatür Yayınları. 2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder